Kayıhan Keskinok’un “Sirk” temalı resimlerinin birbirinden farklı zaman ve mekanlara ait sirk gösterilerinin üst üste bindirilmiş görüntülerinden oluşuyormuş hissi, ortak bir imgelem belleğinde modern zamanlı bir kolajla kesitlenmiş bir sirk’e dönüşüyor izleyicisinin karşısında. Cesur ve bütünüyle gösterisinin (-ve belki gösterişinin) ustası kadınlar, kadınların şiirsel hareketleriyle kıyaslandığında merkezi bir gücü (-ve belki dengeyi) vurgulayan erkekler… hareketlerindeki tekrarlarla devinim yaratan atlar, antik zaman torsları, arsanlar, güvercinler, parlak sarı, parlak turuncu küreler ve resme hakim olan tül ve saten hissine tezat mekanik dünyaya ait pırıl pırıl bir motorsiklet sizi bir kez daha kendi iç dengeleriniz ve aşka dair bildikleriniz üzerine sorguya götürüyor...
Sanatçının herhangi bir zamanı imlemeyen mekân oluşturma gücü olsa olsa bir “düş” ya da ancak “gerçek” olabilir bu resimlerdeki gösteriler diye düşünmenize neden oluyor. Örneğin bir resmi ya da daha doğru bir ifadeyle resme konu edileni tarihlendirebilmek, bir tahminde bulunabilmek için giysilere-kostümlere, mekâna, mekânın kurgulanışındaki fiziksel unsurlara, objelere bakmak mümkündür. Keskinok’un mekân yaratmadaki zarafeti gücünü sağlam desenlerinden ve renklerden alıyor. Renkler mekana dönüşürken zamanı tonlarında eritiyor. Keskinok’un her biri bir sirke ait olabilecek figür ve objeleri kendi gerçeküstü denilebilecek renkleri ve mekân anlayışıyla “gerçek” ten yalıtmış olması resimleri bir Sirk’in ta kendisi ve aynı zamanda bir sirk’in soyutlaması gibi algılamamıza neden olmaktadır. Tam da bu noktada kavramlar zihni ziyaret eder… Sanatçının trapezleri, atları, motorsikleti ve birbirlerine uzanmaya-ulaşmaya çalışan figürleri, yüksekte yer alan çiftleri ve denge gösterileri yapan tek figürleri kullanması bir sirkte bulunanlar gereğinden çok bir karşılıklı olma ve karşılıklı devinim için denge koruma, denge oluşturma ya da tehlikeli denge gösterileriyle her an yitirilebilecek bir zafer arayışına atıfta bulunur nitelikte görünmektedir. İç içe, birbirinin üstünde devinen görüntüler zamanı olmayan fakat akışı, bir hızı olan ve bu yolla gerçeklik kazanan hisler evrenini oluşturuyor gibidir. Tekrarlanan hareketler, nesneler ve hakim renkler bir düşüncenin, bir kavramın etkili bir şekilde anlatılmasına hizmet ederken bir o kadar düşsel ve açıklanamaz oluşuna da işaret etmektedir…
Trapez; düşsel bir atmosferin şiirsel dengesi, güvenin ve tek olmanın çift kişilik dansının ancak çok yükseklerde yapılabileceğinin çağrışımı… Atlar, özgürlüğün ve boyun eğmezliğin imgesi ve çoğu kez hızı belki hız tutkusunu simgeleyen motorsiklet… Durmaksızın ışığın ve rengin tülden etkisiyle devinirken Keskinok’un “Sirk”inde; kendinizi, bu resimler aşkı ve zamanı anlatmak için yapılmamış, bu resimler aşktan ve zamandan yapılmış derken bulmanız mümkün. *(Marsseh- Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi 23 Kasım 2007-20 Ocak 2008)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder