17 Nisan 2013 Çarşamba

Minelva

ah! Her şey bir kez olur yalnızca,
Bir kez olmalıdır kanımızca…"
—Bitmeyecek öykü-(uyulala)

 …
Kapını kapat. Lütfen. Kilitle. Kontrol et. Kontrol et. Emin ol. Alınabilecek tüm tedbirleri al.  Dua et. Uyu.Uy u.


Sizi daha önce de gördüğüme yemin edebilirim. Varlığımdan duyduğum mide bulantısını hafifletiyor sesiniz. Sakinleşiyorum. Sakinleştiğimi düşünüyorum. Sakinleştiğime inanıyorum. s a k i n l e ş i y o r u m. vangelis, 1492. o n d ö r d ü n c ü y a ş. M a y ı s ı n o n d o k u z u. Hayır bu benim doğum günüm değil. B ü y ü k b i r a l a n d a t o p l a n ı y o r u z. O k u l ç a ğ l a r ı m ı z d a. Y ü z l e r c e y i z.

Yüzlerce el
Yüzlerce kol
Yüzlerce ayak
Yüzlerce bacak

A y n ı a n d a ö ğ r e t i l e n i s t i k a m e t t e s a l ı n ı y o r u z.

Yüzlerce baş
Yüzlerce göz
Yüzlerce düşünce

A y n ı a n d a i z l i y o r b i z i ö ğ r e t i l e n i s t i k a m e t t e.

Ellerimizde uzun mavi kurdeleler var. En çok bunları seviyoruz. Biz nereye kurdeleler arkamızda. Rüzgârda salınıyorlar. Ya da rüzgârımızda. Tiril tiril ışıl ışıl, öğle güneşinde. Sinirlerimizi yoran. Canımızı yakan. Görüşümüzü sınırlayıp terleten. Çok ama çok susatan öğle güneşinde katil olmak yerine dans ediyoruz. Bir yerlerde bir kıtanın sonsuza dek unutulmasının keşfedilmesinden daha iyi olacağını bilmeyen adamlar, tacirler ilerliyor mavi bir göğün altında tiril tiril ışıl ışıl öğle güneşinde…
—bu kokuyu daha önce duymuş muydun diye sordum.
—sanmıyorum.
—Aslına bakarsan ben de öyle düşünmüştüm. Çok nadide bir baharat.

K o k l u y o r u m. D e ğ i ş i y o r k o k u. B e n d u y m a d a n ö n c e k i d e ğ i l a r t ı k. P e k i d u y d u ğ u m mu. Koklamayabilirdim.
—tadına bakmalısın.
—h a y ı r.

Tırnaklarımı yememek için kendime söz vermediğim için yiyor olmaktan rahatsızlık duymuyorum. bu size mide bulandırıcı gelebilir. yine bu yeterli temizlik( siz hijyen diyorsunuz buna) alışkanlıkları edinememişim gibi görünebilir size. Birincisi ben ellerimi çok sık yıkarım tabi bu yeterli değil sizin için ama ben de kokunuzdan nefret ediyorum midemi bulandırıyorsunuz. Bunları söylüyor muyum size. Tabi ki hayır. Zarafetin doruklarında mütemadiyen mütebbessim incelikli davranışlar gösteriyoruz birbirimize. N e k a d a r da g ü z e l i z. Tıpkı b i r b i r i m i z i z.

Daha önce de buradaydım ama sanırım o zaman şurada başka bir ev vardı.
Duvarları kırmızı
Perdeleri mavi
Perdeleri mor
Perdelerin ardındakiler mavi
Perdelerin ardındakilerin sanıyorum iki kişiydiler ellerindeki içecekler kırmızı.

B u s e r i n l i ğ i s e v i y o r u m. H e n ü z s a b a h o l m a y a n s e r i n l i ğ i. Ç o k k ü ç ü k t ü m. B ö y l e s e r in bir gece yıldız vardı çok gökyüzü siyah yakın ve yaldızdandı. Toprak bir yolu adımlıyordum. Başım göğe değecek sanmıştım. Sonra hiç öyle bir gökyüzü g ö r d ü ğ ü m ü h a t ı r l a m ı y o r u m.
Bu saatte uyuyor olmalısın.hatta rüya bile görmelisin.ne şimdi bu.uyuyamıyorum filan.bitki çayı iç, ılık süt iç bir şeyleri say, serin, derin ve dingin, huzurlu bir yer düşün, üzülme ararım tabi hangisini içeceğinden eminsin di mi sonra merak ederim bak.en iyisi sütle iç sen yine de hem miden de zarar görmez di mi bir de yüzünü yıka diycem ama iyice dağılacak uykun saati kurma çok kötü oluyor insan sabah sabah.tamam.bence sen yine say.iyi geceler…………

K u s u y o r u m a ğ z ı m d a n y e ş i l b i r s ı v ı y l a akı yor zi h n i m.k u s t u m s a nı r ım y ine kusucam nefesimi tu tuyorum.sayıyorum……

Mavi kurdeleler….
Ne güzel salınıyoruz.
Bizi bu halimizle kelebekten ayıran pek az şey.
Adımlarımızı. Dönüşlerimizi saymak zorundayız
Hata yapmamak için.
Yüzlercesi içinde
U N U T U Y O R U M . K a r ı ş t ı r ı y o r u m h an g i s e s h a n g i s a y ı y d ı. Korkunç ve korkunç g ü l ü n ç b i r his. d u r u y or u m. K ı s a b i r a n. K ı s a cık b ir a n kurdelelerin arasında kalıyorum inanılmaz güzel ve bu halimle beni kozadaki böcekten ayıran pek az şey…

Ilık suyla günde en az iki kez bir pamuk yardımıyla yapacağınız pansuman yaraya iyi gelecektir.
Hangi yaraya
Pek çok yaraya
Ilık su.
Parmaklarımın arasındaki pamuğu sıkıp suyun neredeyse yere damlamadan buhar oluşunu izliyorum.gazlı bez kokuyor ve üstelik bu midemi bulandırıyor.

A s f a l t t a u p u z u n k o ş u y o r u m . U ç u r t m a u ç u r a c a ğ ı z a b l a m ı z l a..
Rüzgâr yok ki.
B e n i m d i z l e r i m k a n ı y o r.
Küçük kız.küçük kız. Ne aptallık. Rüzgâr yok ki. D i z l e ri m kanıyor çok. Eve götürüyorlar.uçurtma önde gidiyor. Kuyruğu yerde….

Karanlığı ellerimle yokluyorum. Yerlerini bildiğim objeler yer değiştiriyor sanki.ilerliyorlar.

Sana o kadar çok kızgınım ki diyor minelva bir daha asla sorularına cevap vermeyeceğim.bir daha asla çağırdığında gelmeyeceğim.bana bir ölü muamelesi yapmanı izledim sessizce. Son bulur sanıyordum. Ama bak daha az önce kirpikdiplerimi boyadın.s i y a h a. Dudaklarıma çizgiler çizdin. Siyah. Sesimi kullanarak bağırdın bana ve kovdun beni.üstelik gelmeyebilirdim.acı çektiğini düşünmüştüm.

Saçlarımız uzuyor.saçlarımız uzuyor hızla.bir kadını diğerinden ayıran saçları,gözleri ve kokusudur diyorum saçlarına gidiyor elleri.

Çalıyor (telefon)
Cevap verilmiyor(telefona)
Fişi çekiliyor(telefonun)

Kaplanların kafeslerini de göreceğiz. Elimizde kağıt helva.korkarsak gizleniriz.korunuruz.gizli gizli bakarız.kafeslere çok yaklaşmayız.kızdırmayız öyleyse kaplanları.burayı seviyoruz.sonra renkli kuşlar var.göründükleri kadar uysal olmadıklarını biliyorum ben.ama zararı yok. K a f e s t e l e r.kağıt helva yiyoruz.
Bütün olanları geriye dönüp anlatacak olsaydım toprak kokusuyla başlardım.

H e y k e l i m i y a p m a k l a t e h d i t e d i y o r b en i…n e kadar gülünç. N e kadar saçma! Tanrım! Uğraşacak daha iyi işlerim var benim.ben minelva. Adımı söyleyerek gidebilirim. Ancak ben istediğim kadar olurum ve burada ölümünü seyretmek inan ki acıtmıyor bile….

Uzun mavi bir öğleden sonra yüksek dikdörtgen bir pencereden bakıp yağmur yağacak diyorum…
Çok ama çok dolu yağıyor.büyük bir fırtına ve dinmek bilmiyor.büyük dolular pencereye vuruyor.endişeli izliyoruz.annem çok hızlı bir el devinimiyle pencereyi açıyor.avucunda birkaç dolu tanesi.rüzgarla birlikte ıslanıyor sanki yüzüm.annem ablama birkaç tane dolu veriyor.i z l i y o r u m. Evin ilk kızına yedirilirse geçeceğine inanılıyormuş.sonra diniyor gök.bir tesadüf olsa gerek ama ben yine de büyüleniyorum.sonra bir daha hiç üçümüz dolu yağarken pencereden bakmıyoruz.

M i n e l v a. M i n e l v a. Gerçeküstü olan ,yaşamak diyorum.geçip gidiyor koridordan.yüzüme bile bakmıyor.

Bu yaraları seviyorum.kabukları kırmızıdan kahverengiye dönüyorken bir yarayı yeniden kanatmak için en uygun zamandır.sonrası geç olacaktır ve kuşkusuz kişiliğinize paralel alacağınız yaraların da izleri değişik şekillerde ve büyüklüklerde olacaktır.izler. izler hiçbir işe yaramaz.sanıldığı gibi öyle hatırlatıcı,acıtıcı kudrete de sahip değildirler.gerçek ve kudretli olan yaranın kendisidir. Kabuğu önce hafifçe kaldırıyorum canım acıyor sonra net bir hamleyle çekip ayırıyorum ölü deriyi.yarı saydam koyu.bir süre duruyor elimde.bunu kendime ben yaptım.bekledim tenimin iyileşmesini.

- O zaman ne yapıyormuşuz…daha dikkatli oynayıp öyle koşmuyormuşuz.sonra bak …..

Sesleniyorum.çınlıyor sesim kulaklarımda. Miiiinnnnnnnnnnneeeeeeel……

. Çok hızlı yürüyordum.benden daha hızlı yürüyen iki adam ölü bir kediye sesleniyor.ben sadece bir kez baktım. B e n s a d e c e b i r k e z b a k t ı m o n a d i y o r u m. Ne şimdi bu.komik mi. Ölü bir kediye sesleniyorsunuz.eğleniyormusunuz.

H a y ı r k o r k m u y o r u m…

Uzun.hiç bitmeyecek denli uzun bir öğleden sonra.sona eriyor.kurdeleleri alıyorlar bizden.bu kadar işte.bir seyirliktiniz.bir daha asla tekrarlanmayacaksınız.bunu bilmek garip.bunu bilmek başta incitici.bunu bilmek çok sonra huzur verici aslında.

Korktuğumu düşünüyor minelva.saçlarını kesiyorum.hiç ama hiç konuşmadan izliyor.soğuk sulara sokuyorum başını.bir i k i ü ç nefes b i r i k i ü ç ilaçlarımı içtim ilaçlarımı içtim.bitkiçaylarımı,ılık sütlerimi,içtim.saydım. s a y ı y o r u m.su soğuk.b ir i k i ü ç nefes b i r i k i ü ç gözleri minelvanın sanırım iki büyük hava kabarcığı artık.b i r i k i ü ç ..burada ölümünü b i r seyretmek inan i k i acıtmıyor bile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder